"... Çünkü bir insanın büyüklüğü, değeri, yakınları tarafından en çok onu yitirdikleri zaman anlaşılırdı. Bu her zaman böyle olmuştur. Böyle olacaktır."
Özlem denen şey berbat bir şey. Birinin hayatından çıkmasını kabullendiğini sanırsın, yeterince acı çektiğini ve artık bittiğini sanırsın, ama sonra bom! Ufacık bir şeyde, o kişiyi yeniden kaybetmiş gibi hissedersin.
S;174
Hatunun mezarını ziyaret ettik. Taşını ısmarlamışlar, etrafına da beton döktürecekler. Olsun, yapsınlar. Taş dediğin nedir ki; ben onu içimde gezdiriyorum; ve elbette köye de benimle beraber gelecek.
...
Kendini kaybettim ama hayalini kaybetmem merak etmeyin.
Hatunun mezarını ziyaret ettik. Taşını ısmarlamışlar, etrafına da beton döktürecekler. Olsun, yapsınlar. Taş dediğin nedir ki; ben onu içimde gezdiriyorum; ve elbette köye de benimle beraber gelecek.
...
Kendini kaybettim ama hayalini kaybetmem merak etmeyin.
Erkek adam eşinden önce gitmeli. Yaşlı bir erkek eşini kaybedince yetim çocuğa dönüyor; eli iş tutmaz, kendine bakamaz. Oysa kadınlar daha metin ve yalnızlığa dayanıklı.
Erkek adam eşinden önce gitmeli. Yaşlı bir erkek eşini kaybedince yetim çocuğa dönüyor; eli iş tutmaz, kendine bakamaz. Oysa kadınlar daha metin ve yalnızlığa dayanıklı.
"Kaybedecek hiçbir şeyin yok. Pek çok insan sırf bu yüzden aşktan kaçar, çünkü tehlikede olan çok şey vardır, bir sürü gelecek, bir sürü geçmiş. Senin durumunda ise yalnızca şimdi var. "