müthiş
Biten kitap : Körlük -
Bir felaket senaryosu düşünün bir virüs sırayla herkesi ve sonunda tüm dünyayı sarıyor. Önce ilk bulaşanları bir karantina adı altında, eski pis akıl hastanesine kapatıyorlar. Su yok heryer pis. Başlarında askerler. Nasıl yaşarlarsa kimsenin umrunda değil. Tüm dünyaya bulaşan felaket sonunda bütün sokakları, evleri, marketleri talan ediyor. Ama şimdi bu senaryoda bulaşan virüsün körlük olduğunu düşünün? İşte o zaman tüm insanların nasıl bir durumda olduğunu hayal edin. Kazalar, kurbanlar, açlık, telaş ve ne yapacağını bilemeyen insanlar. Buldukları eve sığınan, evlerini bulamayan gruplar.
Sonuç; Akıcı kurgusuyla 2-3 günde bitebilecek kitap. Ben bayıldım.
•• Ama şunu söylemek zorundayım kitapta ne bir paragraf, ne bir nokta var. Konuşmalar virgülle ayrılmış. Yani kim kiminle konuşuyor belli olmuyor. Kendini vererek ve yorarak okumak zorundasın. Herşey harika kurgu, yazılanlar, akıcılık. Ama neden? Zaten çok kitap okudukça gözlerimiz yoruluyor. Birde iç içe girmiş minicik yazılar. Açıkcası ilk defa bir kitabı elime almaktansa tabletten okudum. Daha okunaklı hale getiriyor diye. - kimileri bu yazım tarzına bayılmış ama benim için eksi diyebilirim. -
•••••• “Göz belki de insan bedeninin içinde hala bir ruh barındıran tek uzvudur ve insanlar gözlerini yitirdiklerinde...”